Bir kızım olmadan… Karavanımla ülkemi gezmeden… Iago’yu oynamadan… İskoçya dağlarında üşümeden… Floransa’da saatlerce mimariye bakmadan… Pire’ de sirtaki yapmadan…

Kazancakis’ in mezarında uzo içmeden… Küba da 1 Mayıs kutlamadan… Ege de bir köy evinde karımla yaşlanıp torun sevmeden ölmeme kararı aldım…

Ve o gün… yani tüm bunları kana kana yaptıktan sonra…. ölümümün rejisini Tim Burton yapacak….Big Fish’ deki gibi olsun o gün….

Ege denizine kıyı bir sahilde…

Ağaçlıklı bir alan…

Denize doğru yürürken… Yaşayan herkes orda olsun… Tüm dostlarım gülerek kahkahalarla el sallasınlar… Annemde hüzün olsun bitek… Ama gülsün yine de… Bir buse yanağıma… Sonra hiç tanımadığım insanlar alkışlıyor olsun… Denize yaklaştıkça yaşadığım her anı paylaştığım dostlarım kadeh kaldırsın… Ve ben suyun kenarına gelince… Kızım… Kucağına alsın beni… O kadar hafif olayım ki… Kuş gibi… Kucağından bırakmadan suya… Pınar’ım gelsin… Öyle bir inanç… Öyle bir güven… Öyle bir umut olsun ki yüzünde el sallayan herkes benden sonra harika bir dünya olacağına inansın… Kızımın kucağında karımdan bir buse dudaklarıma… Ve kızım suya bıraksın beni…

Ama suda yalnız olmayacağımı görsün uğurlamaya gelen kalabalık…

Benden yıllar önce ölmüş olan Şifo suda havlasın bana… Kardeşim… Mehmet’im elini uzatsın bana… ve dedem karşılasın beni… Onlarda gülüyor olsun… Ve dünya güzeli kızım bıraksın suya beni güvenle…

Ve bir balık olayım… Egenin sularında…

…işte böyle olsun göçüşüm.

Bir kızım olmadan… Karavanımla ülkemi gezmeden… Iago’yu oynamadan… İskoçya dağlarında üşümeden… Floransa’da saatlerce mimariye bakmadan… Pire’ de sirtaki yapmadan… Kazancakis’ in mezarında uzo içmeden… Küba da 1 Mayıs kutlamadan… Ege de bir köy evinde karımla yaşlanıp torun sevmeden olmasın bunlar…yani daha buradayım hayat…. bir yere gittiğim yok…

 

27-Nisan-2012

Emre Basalak